İçereği Atla

İslamın Miras Hukuku Giriş

21 Haziran 2025 yazan
İslamın Miras Hukuku Giriş
ercan dede
| henüz yorum yok

Miras, ölenin mal ve haklarında (terike) hısımlarının sırası ve usulünce sahip olduğu haklar, miras hukuku da, bunları inceleyen ilim dalı(ferâiz) olup, bu husustaki üç âyet (en-Nisâ: 4/11-12-176), İslâm miras hukukunun temel ölçü ve esaslarını da belirlerken, Hz. Peygamber de ferâiz ilminin iyi öğrenilip öğretilmesini teşvik etmiş, âyetlerdeki hükümleri açıklayıp uygulamış, ayrıca bazı usul ve hükümler koymuştur. Fukahanın ayet ve hadislerdeki kural ve hükümleri daha da zenginleştirmesiyle de İslâm hukukunun bağımsız bir bölümü haline gelmiştir. İslâm hukukunda mirasçılığın kan hısımlığı ve evlilik bağı olmak üzere iki temel sebebi bulunmakta olup mirasın mirasçılara intikali için miras bırakanın (muris) ölmesi veya öldüğüne mahkemece hükmedilmesinîn yanı sıra, ölüm anında mirasçının hayatta olması ve mirasçılığa engel bir durumun bulunmaması gerekir. (Murisini öldürenin mirastan mahrum olacağında ittifak bulunmakla birlikte ayrıntıda farklı yorumlar mevcut olup diğer tarfatan gayri müslimin müslümana mirasçı olamayacağında da görüş birliği varken, müslümanın gayri müslime mirasçılığı ise tartışmalıdır.) Ölenin terikesi, teçhiz ve tekfin masrafları çıkarıldıktan, borçlan sırasına göre ödendikten ve vasiyeti de terikenin üçte birini aşmama kaydıyla yerine getirildikten sonra mirasçılarına intikal eder. Mirasçılar temelde ashâb-ı ferâiz((eş, ana, baba, dede, kız, kız kardeş gibi birinci derecede yakın hisseleri belli on bir çeşit hısım), asabe (ölene yakınlıkları ölçüsünde diğer hak sahipleri) ve zevi'l-erhâm olmak üzere üç grup olup ilk iki gruptan kimse yoksa bazı sahabe ve tabiîn bilginleri ile, Hanefî ve Hanbelîler’e göre zevi'l-erhâm mirasçı olurken Mâliki ve Şâfıîler'e göre terike beytülmâl’e intikal eder. Şunu belirtmek gerekir ki İslâm miras hukukunda terike belli bir sınıf ve zümreye değil mümkün olduğunca yakın hısımların hepsine de mirastan pay verilmeye çalışılmıştır. (Ölenin çocukları varken babaya, dedeye, anneye pay verilmesi gibi) Öte yandan geçim yükü, aile bireylerine, bu arada kız kardeşlere, anneye bakım sorumluluğu, ailede koca, baba, oğul, oğlun oğlu gibi erkeklerin omuzlarında olduğundan, onlara kızlara göre daha fazla (genelde iki kat) pay ayrılmış, buna karşılık onların aile içi ödevleri sadece dinî ve ahlâkî alanda bırakılmayıp hukuken de kontrol altına alınmıştır.



Giriş to leave a comment