‘Tanrıların Yolu’ veya ‘Kamilerin Yolu’ anlamına gelen Şinto kelimesinden türetilen Şintoizm, Japonya’nın yerli en eski dinlerindendir. Şintoizm; inançları, adetleri ve uygulamaları açısından çok karmaşık bir yapıya sahiptir. Japon halkına mensubiyet ve ona ait değerlerin sembolik modeller ve ritüellerle ifade edilişi olarak tanımlanabilecek olan Şintoizm, düzenli bir inanç doktrinine sahip değildir. Bu durum, Şintoist inançların genellikle Japonya’ya dı- şarıdan gelen dini inançlara bir tepki olarak gelişme göstermiş olmasına bağlıdır. Japonların önceleri ‘Kami no miçi’ adını verdikleri bu din, baş Tanrı Amaterasu’nun dışında birçok tanrısal varlık olan kamilere, ruhlara ve tabiata saygıyı ve onlara ibadeti içermektedir.
Tarihsel Gelişim
M.Ö. 6.yy.’da Japonya’ya giren Budizm, Konfüçyanizm ve Taoizm’i, eski Japon dini olan ‘Kami no miçi’den ayırmak için bu dine Şinto adı verilmiştir. Kurucusu belli olmayan ve Japonya’nın geleneksel çok eski tarihlere dayanan dini Şintoizm’in isminde yer alan ‘Şin’ kelimesi ‘Tanrı’, ‘To’ (Çince’de Tao) ise ‘Yol’ anlamına gelmektedir. Bununla beraber, özellikle Konfüçyanizm ve Budizm’in etkisi ile Şintoizm’de bazı ibadet ve inançlar ortaya çıkmıştır.
Şinto kaynaklarında belirtildiğine göre, M.Ö. 6.yy.’da imparatorluk ailesinin mensup olduğu Yamato kabilesi, Güneş tanrıçası Amaterasu’nun (Semavi Aydınlık, Lamba) nesli olarak kabul edilmiş ve bu sıfatla ülkeyi yönetmeye başlamıştır. Buna göre, diğer kabileler ve onların ilahları olan kamiler, Yamato Hanedanlığı kamisi etrafında ve onun başkanlığında toplanmışlardır. Böylece, imparatora tapınma kültü de ortaya çıkmıştır. Bunun doğal bir sonucu olarak Şintoizm, Japonya’nın resmi devlet dini haline gelmiştir.
Şintoizm tarihinde önemli bir dönüm noktası, 19.yy.’da imparator Meyci tarafından Japonya’nın milli dini olarak ilanıdır. Modern dönemde Meyci’nin Japon milli birliğini sağlamak için yapmış olduğu yeniliklerde Şintoizm’in önemli bir yeri vardır. Japon milli birliğinde din birliğinin önemli bir yeri olduğuna inanan Meyci, Şintoizm’i devletin resmi dini haline getiren yasal düzenlemeler gerçekleştirmiş ve Şintoizm dışındaki dinlere tolerans tanımamıştır. Bu düzenlemelerle, imparatora saygıyı Şintoizm’in merkezine yerleştirmiştir. Böylece, Şintoizm’in önemli bir parçası haline gelen imparatora tapınma kültü, bir devlet siyaseti halini almıştır. Bu durum, Japonya’nın 1945’teki İkinci Dünya Savaşı mağlubiyetine kadar devam etmiştir. Bu savaştan sonra imparator, kendisinin tanrı olmadığını ve ailesine tanrıların nesli olarak ibadet edilmemesi gerektiğini ilan etmiştir.
İnanç Esasları
Tanrı İnancı
Daha önce de işeret edildiği üzere, devletin birliğini sağlamak maksadıyla, kabilelere ait kamiler, milli kamiler seviyesine yükseltilmiştir. Bu kamilerin başı olarak ise, ülkeyi idare eden Yamato ailesinin kamisi olan Güneş tanrıçası Amaterasu kabul edilecektir. Ülkenin birliği bu vesile ile dini bir dayanağa da sahip olmuştur. Bu durum, imparatorluğun emriyle derlenen Kojiki ve Nihongi metinlerinin yazılması ile mitolojik ve tarihsel bir belge ile de desteklenmiştir. Nitekim, söz konusu metinler Şintoizm’in kutsal kitapları kabul edilecektir. Şintoizm’in kutsal kitabı Kojiki’ye göre sekizyüz bin, Nihongi’ye göre ise seksen bin tanrı olduğu belirtilmektedir. Bunların başkanı, Amaterasu’dur. Amaterasu’nun tapınağı “İse” şehrindedir. Japonlar, güneşin doğuşunu oradan izlediklerinde hacı kabul edilirler. Her tanrının bir sembolü vardır. Amaterasu’nun sembolü ise, sekiz köşeli aynadır.
Şintoizm’de, Amaterasu’nun dışında, hemen hemen her şeyin, özellikle de tabiat olaylarının bir tanrısı vardır. Mesela, fırtına ve deniz tanrısı Susanova, ateş tanrısı Atago, Ay tanrısı Tsukiyomi, gıda tanrısı İnari, çeşitli mesleklerin tanrısı, yollar ve belirli yerlerin tanrısı gibi. Gıda tanrısının sembolü tilki, fırtına ve deniz tanrısı Susanova’nın sembolü kılıçtır. Bu nedenle, birçok tapınakta bereketin devamı için tilki beslenmektedir. Amaterasu Gök ülkesinin idarecisi kabul edilir. Diğer tanrıların ise, içinde yer aldıkları bir panteondan dünyayı yönettiklerine inanılır. Bu panteonda, Amaterasu’nun soyundan geldiğine inanılan imparatorun da yeri vardır.
Şintoistler, dünyanın üç tabakası olduğuna inanırlar. Bunlar; gök, yer ve yer altı tabakalarıdır. Tanrıların her üç tabakada da mevcudiyetine inanılır. Şintoizm’de tanrıların putları yoktur. Sadece, onları temsil eden ayna, kılıç v.s. gibi birer sembolleri (mitama-şiro) vardır. Bu semboller, ilgili tapınakların gizli bölmelerinde iki kutu içerisinde muhafaza edilir.
Kami İnancı
Genel olarak, tanrısal varlığın her yerde mevcut olan belirtilerine Kami denir. Kamiler; tabiat güçlerinden, ulu atalardan veya ilahi ve ruhani varlıklardan olabilir. Eskiden her kabilenin kendi kamisi var iken, Şintoizm’in devlet dini olması ile birlikte imparatorun kamisi olan Güneş tanrıçası Amaterasu, diğer kamilerin üstünde kabul edilmiştir. Öyle ki, 10.yy.’da yapılan bir sayıma göre üç bine yakın kami ve onlara ait tapınak tespit edilmiştir. Ölen herkesin kami olduğuna, ancak her kaminin tanrı olmadığına inanılır. Şintoizm’de ölümden sonra ruhun yaşadığı ve ataların ruhlarının sonraki nesilleri koruduğu inancı vardır.
Kutsal Kitaplar
Şintoizm’in kutsal kabul ettiği kültürel, tarihi ve dini inançları ele alan çeşitli eserler mevcuttur. Bu eserler, 8.-10. yüzyıllar arasında derlenmiş metinlerdir. Bunlar içerisinde Şintoizm’in kutsal kitapları mahiyetinde olan Kojiki ve Nihongi en önemlileridir. Nesilden nesile sözlü olarak nakledilen her iki metin de, kabile kamilerinin imparatorluk kamisi olan Amaterasu etrafında toplanmasının mitolojik ve tarihsel belgelerini sağlamaları amacıyla imparatorluk emriyle derlenmiştir. İkinci derecede önemli kabul edilen ve dini bilgilerin yer aldığı diğer dini metinler ise, Fudoki (8.yy), Kogo-Shui (9.yy.), Shojiroku ve Engi-Shiki’dir (10.yy.). Din ve devlet kültü ile ilgili 9.-10.yy. arasında tespit edilen bu eserler, 1927 yılında elli cilt olarak yayınlanmıştır.
Kojiki
Japonya’nın etnik ve kültürel geleneklerine dair en eski kaynak, 712 yılında İmparatoriçe Gemmei’nin emriyle Ono-Yasumaro isimli bir subay tarafından sözlü rivayetlerden derlenmiş olan Kojiki’dir. Kojiki, ‘eski olayların hikayesi’ anlamına gelmektedir. Eser, dünyanın yaratılışından 628 yılına kadar Japonya’nın tarihini anlatır. Kojiki’de mitolojik bir anlatımla tanrıların kaynağı, insanların ortaya çıkışı, imparator ailesinin ve devletin ilahi kökeni hakkında bilgiler verilmektedir.
Nihongi
Sözlü rivayetlerden hareketle 720 yılında derlenmesi tamamlanan ve ‘Japonya’nın günü gününe yazılmış tarihsel defteri’ anlamına gelen Nihongi, 31 cilttir. Nihongi, Kojiki’nin bir yorumu şeklindedir.
İbadet
Kamilere derin bir saygı duymak esastır. Bunlar içerisinde, imparatorun kamisi kabul edilen Güneş tanrıçası Amaterasu’nun özel bir yeri vardır. Bu nedenle, Amaterasu’ya yapılan ibadetin diğerlerinden farklı özellikleri vardır. Kamiler, tapınaklarda ‘mitama-şiro’ olarak isimlendirilen bir sembol veya resim ile temsil edilir. Bunlar, put olarak kabul edilmez. Şintoizm’de doğrudan putlara tapınma yoktur.
Şintoizm’de arınma ayinleri, toplu olarak yapılan ibadet ve ayinler, Şinto rahipler tarafından yönetilir. Rahipler, rütbelerine göre derecelendirilmiştir. İmparator başrahiptir ve rahiplik kisvesiyle tasvir edilir. Rahipler evlenebilirler. Ayin ve ibadet yönetirken üzerlerine beyaz bir cüppe giyerler, başlarında beyaz bir külah ve ellerinde bir baston taşırlar.
Şintoizm’de ibadet; dua ve kurban sunmaktan ibarettir. Eskiden canlı hayvan kurban edilmekte idi. Ancak, daha sonra bu tür kurbanın yerini gıda veya çeşitli eşyanın takdimi ile gerçekleşen kurban almıştır. Mesela; kılıç, yay, ok, kalkan, post, geyik boynozu, sebze, pirinç rakısı, ipek kumaş ve renkli kağıt takdimi bu tür kurbanlardandır. Ayrıca, hayvanlardan at, domuz ve horoz da kurban edilmektedir. Tapınakta ibadet edecek kişi, tapınağa girince önce eğilip takdimesini sunar ve daha sonra ellerini çırparak kaminin dikkatini çektikten sonra dua etmeye başlar.
İbadetlerin rahiplerle yapılması esastır. Bununla birlikte, bireysel olarak da ibadet ve dua edilebilmektedir. Dua, yüzün yıkanması ve ellerin birbirine vurulmasından sonra zihnen edilir. Mabetlerde dualar yüksek sesle de edilebilir.
Şinto tapınakları, kabilelere ait kamiler için yapılır. Bu tapınaklar, bir dağ, bir orman, bir çağlayan gibi tabiatın bir köşesine kurulur. Tapınakların daima doğal bir manzara içerisinde yapılması esastır. Şintoizm’in tapınakları, her yirmi yılda bir yeniden inşa edilir. Geleneksel Japon evlerinde bir kamidana (tanrı rafı) veya özel bir sunak mevcuttur. Bu sunağın ortasında, minyatür bir tapınak yer alır. Kamilerin orada bulundukları sembolik eşyalarla hatırlatılır. İbadetler rahiplerin yönettiği tapınaklarda veya evde yapılır. Evde ibadet yapacak olanlar, ellerini ve yüzünü yıkadıktan sonra ağızlarını çalkalarlar ve kamidana’nın önünde başı öne eğilmiş vaziyette dizüstü çökerek dua ederler. Ancak, tapı- naklarda yapılan toplu ibadete daha fazla önem verilmektedir. Tapınağa gidecek olanlar, ağızlarını suyla çalkalar ve özel tören temizliği yaparlar. Temizlenmeden tapınağa gitmek büyük saygısızlık kabul edilir.
Japonya’da yüz binden fazla tapınak vardır. En önemli tapınak, Japonya’nın İse şehrindeki Amaterasu adına yapılmış olan tapınaktır. Tapınaklarda Ameterasu’nun heykelinin yanında, onun ilk Japon imparatoruna verdiği kabul edilen ayna, kılıç ve taç yer almaktadır. Tapınaklarda sadece rahiplerin girebileceği kutsal bir hücre ile ‘miya’ veya ‘cinca’ adı verilen halkın girebileceği ibadethane bulunur. Tapınaklar rahipler tarafından idare edilir. Rahipler özel eğitim alarak yetişirler. Asil ailelere mensup kadın rahibeler de vardır. Bunların rahibelik görevleri evlendikten sonra sona erer.
Bayramlar
Japonya’nın tarımcılık olan geleneksel üretim sisteminin, Şintoizm’deki ayinler ve mevsimlik bayramların oluşmasında etkisi olmuştur. Şintoizm’in en önemli bayramı, ‘Tanrı’yı çağırmak’ veya ‘Tanrı’nın hizmetinde bulunmak’ anlamlamlarına gelen Matsuri bayramıdır. Bu bayramdan önce bir veya üç gün perhiz yapılır. Şenlikler esnasında, tanrılar gökten çağırılır ve böylece onların kendi sembolleri olan eşyalarda (mitama-şiro’larda) hazır bulunduklarına inanılır. Mesela, Amaterasu’nun sembolü sekiz köşeli aynadır. Diğer bayramlar ise; mahsulü koruma bayramı olan ‘Toşikgoy’, hasat için Tanrı’ya teşekkür bayramı olan ‘Kanna-niname’ ve dini temizlik bayramı olan ‘Oh-harehe’ bayramlarıdır.
Mezhepler
Tarih boyunca Japonya’ya giren dinlerin de etkisi ile Şintoizm’de çeşitli mezhepler ortaya çıkmıştır. Örneğin, Budizm’in etkisi ile 12. yy.’da Tendai Şinto ve 16. yy.’da Tantrik Şinto (Şingon) mezhepleri ve 17.yy.’da, Konfüçyanizm’in etkisi ile Sugia Şinto mezhebi oluşmuş- tur. En ilginç mezhep ise, Şinto Rönesansı olarak da bilinen Motoari Norinaga’nın (17. yy.’da) kurduğu ve Katoliklik’teki Teslis inancını ve Cizvitlerin teolojik görüşlerini kabul eden ve Şinto Rönesansı olarak bilinen Fokko mezhebidir.
Ancak, 19. yy.’da Meiji taraftarlarının her türlü etkiden uzak ortaya koydukları Şinto inancı, devletin resmi dini kabul edilir. Günümüzde, Meiji yasaları ile belirlenen Şintoizm’in hitap ettiği kesime göre dört çeşitli uygulaması ortaya çıkmıştır. Bunlar: Koshito veya İmparatorluk Şintosu; Jinja veya tapınaklarda uygulanan Şinto; Kyoha veya Mezheplere ait Şinto ve nihayet Minkan veya Popüler Şinto uygulamasıdır. Bunun dışında, Çin’de gelişen Ch’an Budizmi, Japonya’da Zen Budizmi olarak ortaya çıkmıştır
Koshito veya İmparatorluk Şintoizmi
Japon İmparatoru veya onun temsilcileri tarafından Güneş tanrıçası Amaterasu ve imparatorluk ailesinin ataları adına yerine getirilen ritüelleri içermektedir. Bu ritüeller, imparatorluk ailesi ile ilgili önemli anlarda veya Japon milli günlerinde gerçekleştirilir. Bu ibadet ve ayinler eskiden Devlet tarafından resmi olarak gerçekleştirilirdi. Ancak, İmparatorlu- ğun kaldırılmasından sonra özel bir uygulama olarak ilgili kişilerce devam ettirilmektedir.
Jinja veya Tapınaklara ait Şintoizm
Tapınaklara ait Şintoizm, geleneksel Şintoizm’in temsilciliğini yapmaktadır. Bu anlayış, geleneksel Şintoizm’e ait bütün inanç ve ritüelleri ve bunlara bağlı uygulamaları ve teşkilatları içermektedir. Janponya’daki binlerce tapınak bu Şintoist anlayış etrafında örgütlenmiştir. Söz konusu tapınaklar, Jinja Honşo diye isimlendirilen ‘Şinto Tapınakları Derneği’ çatısı altında örgütlenmiştir.
İmparatorluk Şintoizmi ile Tapınaklara ait Şintoizm, birlikte önceleri ‘Devlet Şintoizm’i diye bilinen yapının merkezini teşkil etmekte idi. Devlet Şintoizm’i, hükümete bağlı seküler bir yapı olmakla birlikte, tapınaklar aracılığı ile merkezinde imparatora bağlılığın olduğu Japon kimliğini oluşturmada önemli bir işlev görmüştür. 19.yy.’a ait bu yapı, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra uygulamadan kaldırılmıştır.
Kyoha veya Mezheplere ait Şintoizm
19. yy.’da Jingikan tarafından yapılan sayımda tespit edilen 13 ‘Şinto mezhebi’ne dayanan Şintoist anlayıştır. Bunlar: Şinto Taikyo, Kurozumikyo, Şinto Şuseiha, İzumo Oyashirokyo, Fusokyo, Jikkokya, Şinto Taisekyo, Şinşukyo, Ontakekyo, Şinrikyo, Misogikyo, Konkokyo ve Tenrikyo mezhepleridir. Söz konusu mezheplerin biri hariç tamamı karizmatik şahsiyetler tarafından kurulmuştur. Bu mezheplerin en önemli özelliği, cemaati esas alan Tapınaklar’a ait Şintoizm’den farklı olarak, bireyin dini eğitimine ve inancına önem vermeleridir.
Bu mezhepler içerisinde en meşhur olanı, Tenrikyo mezhebidir. Bu mezhep, zamanla kendisini diğer mezheplerden ayrı görmeye ve evrensel bir din gibi takdim etmeye başlamıştır.
Minkan veya Popüler Şintoizm
Günümüzde, Japonya’da halk arasında yaygın olarak yaşanan Şintoist anlayış, ‘Minkan Şinko’ olarak bilinen ‘popüler din’ veya ‘halk dini’dir. Japonya’daki üç büyük din olan Şintoizm, Konfüçyanizm ve Budizm’in karışımı olan bu dini anlayış, kimilerine göre adeta yeni bir dindir. Bu dini anlayış, sihir ve büyüye dayalı şamanistik inançların yanı sıra, halk arasında yaygın olan uygulamaları da içermektedir. Bugün, Japon halkının sahip olduğu bu temel inanç ve uygulamalar, üzerine eklenen Şintoist, Konfüçyanist ve Budist inançlara bir zemin teşkil etmektedir. Halk dininin en karakteristik özelliği, bu dinleri sentezleyerek bir arada yaşatıyor olmasıdır. Bu nedenle, günümüzde bir Japon’un ‘Konfüçyüsçü olarak yaşadığı, Şintoist olarak evlendiği ve Budist olarak öldüğü’ söylenir. Evlerde hem bir Şinto hem de bir Budist sunağı yer almaktadır. Bu inançta saygı gösterilen bazı özel günler vardır. Bunlar: Yeni yıl, ilkbahar (3 Şubat), Oyuncak Çocuklar Bayramı (8 Nisan), Çocuklar Günü (5 Mayıs), Su Kamisi Bayramı (15 Haziran), Yıldız Bayramı (7 Temmuz), Ölüler Bayramı (13-16 Temmuz) ve Sonbahar Ekinoksu Bayramı.
Neticede, 1945’den sonra ortaya çıkan ‘yeni mezhepleri’ de içine alacak şekilde Japonya’da 1971’de yapılan sayıma göre, 47 mezhep tespit edilmiştir.
Aydın, M. (2008), Dinler Tarihine Giriş, Konya. Eliade, M. – Couliano, I. P. (1997), Dinler Tarihi Sözlüğü, (çev. Ali Erbaş), İstanbul. Gündüz, Ş. (2007). Yaşayan Dünya Dinleri, Ankara. Gündüz, Ş. (1998). Din ve İnanç Sözlüğü, Ankara. Küçük, A. – Tümer, G. – Küçük, M.A. (1999), Dinler Tarihi, Ankara. Lenoir, F. (2000), Encyclopédie des Religions, Paris, c. I-II. Poupard, P. (1984), Dictionnaire des Religions, Paris, c. I-II. Schimmel, A. (1999), Dinler Tarihine Giriş, İstanbul.